23 Kasım 2007 Cuma
İŞTE HARIKA FIKRALAR
RECAİ
Köylüler, kahvedeki televizyondan Ecevit'i izliyorlarmış. Recai hemen atlamış: "Biz Ecevit ile çok kankayızdır, tanır beni" Köylüler inanmamış tabii. Recai, çok ısrar edince, bir heyet toplayıp Ankara'ya gitmişler. Ecevit gerçekten de Recai'yi tanıyormuş. Heyet beyni ambele bir şekilde köye dönmüş. Daha sonraki bir gün ise TV'ye Clinton çıkmış. Recai yine: "Bu Clinton da beni tanır, aramızdan su sızmaz" Köylü bu hikayeye önce inanmamış ama Recai yine çok ısrar edince kendilerini ABD'de bulmuşlar. Miting öncesi Recai, Clinton'ın yanına gitmeden önce köylülere "Siz burada bekleyin, ben birazdan kankamla gelicem" demiş. Köylüler başlamış beklemeye. Ve bir anda ortalık alkışlara, bağrışmalara bürünmüş. Bir de bakmışlar, Clinton ile Recai cidden el ele kol kola sohbet ede ede geliyorlar. O sırada iki Amerikalı da kendi aralarında konuşuyor: "Yaw şu bizim Recai de yanındaki adam kim?"
TEKNOLOJİ
Amerikan, Japon ve Türk temsilcileri, bir toplantıda buluşuyorlar. Amerikalı kulağını tutarak bir şeyler söyleniyor. Japon ve Türk hemen atlıyor: "Ne yaptın sen?" diyerek. O da cevaplıyor: "Biz teknolojide çok ileriyiz. Kulağımızın içine küçük çipler yerleştirdik. Bu şekilde başkalarıyla görüşebiliyoruz" Biraz sonra da Japon, kendi kendine konuşmaya başlar ve de diğerleri sorar: "Peki sen ne yaptın?" O da "Biz teknolojide çok daha ileriyiz. Dişlerimizin içine çok daha küçük çipler yerleştirdik. Bu şekilde başkalarıyla görüşebiliyoruz" Ardından Türk daha fazla kendini tutamayarak bayağı gürültülü bir şekilde osurur. Amerikalı ve Japon sorarlar: "Ne yaptın sen?" Bizimki de cevaplar: "Faks çektim"
ATIN CEHENNEME
Fıkranın kahramanı ölmüş ve öbür tarafta hesabı incelenmeye başlanmış. Ve sonuç kötüymüş. Melek kararını vermiş: "Cehenneme" Zebaniler bunu götürürken birden bağırmaya başlamış: "Olmaaz. Ben dünyadayken bir dilenciye 100.000 lira vermiştiiim" Zebaniler gelip bu durumu Melek'e iletmişler. Melek: "Lan verin 100.000 lirasını, atın cehenneme!"
Köylüler, kahvedeki televizyondan Ecevit'i izliyorlarmış. Recai hemen atlamış: "Biz Ecevit ile çok kankayızdır, tanır beni" Köylüler inanmamış tabii. Recai, çok ısrar edince, bir heyet toplayıp Ankara'ya gitmişler. Ecevit gerçekten de Recai'yi tanıyormuş. Heyet beyni ambele bir şekilde köye dönmüş. Daha sonraki bir gün ise TV'ye Clinton çıkmış. Recai yine: "Bu Clinton da beni tanır, aramızdan su sızmaz" Köylü bu hikayeye önce inanmamış ama Recai yine çok ısrar edince kendilerini ABD'de bulmuşlar. Miting öncesi Recai, Clinton'ın yanına gitmeden önce köylülere "Siz burada bekleyin, ben birazdan kankamla gelicem" demiş. Köylüler başlamış beklemeye. Ve bir anda ortalık alkışlara, bağrışmalara bürünmüş. Bir de bakmışlar, Clinton ile Recai cidden el ele kol kola sohbet ede ede geliyorlar. O sırada iki Amerikalı da kendi aralarında konuşuyor: "Yaw şu bizim Recai de yanındaki adam kim?"
TEKNOLOJİ
Amerikan, Japon ve Türk temsilcileri, bir toplantıda buluşuyorlar. Amerikalı kulağını tutarak bir şeyler söyleniyor. Japon ve Türk hemen atlıyor: "Ne yaptın sen?" diyerek. O da cevaplıyor: "Biz teknolojide çok ileriyiz. Kulağımızın içine küçük çipler yerleştirdik. Bu şekilde başkalarıyla görüşebiliyoruz" Biraz sonra da Japon, kendi kendine konuşmaya başlar ve de diğerleri sorar: "Peki sen ne yaptın?" O da "Biz teknolojide çok daha ileriyiz. Dişlerimizin içine çok daha küçük çipler yerleştirdik. Bu şekilde başkalarıyla görüşebiliyoruz" Ardından Türk daha fazla kendini tutamayarak bayağı gürültülü bir şekilde osurur. Amerikalı ve Japon sorarlar: "Ne yaptın sen?" Bizimki de cevaplar: "Faks çektim"
ATIN CEHENNEME
Fıkranın kahramanı ölmüş ve öbür tarafta hesabı incelenmeye başlanmış. Ve sonuç kötüymüş. Melek kararını vermiş: "Cehenneme" Zebaniler bunu götürürken birden bağırmaya başlamış: "Olmaaz. Ben dünyadayken bir dilenciye 100.000 lira vermiştiiim" Zebaniler gelip bu durumu Melek'e iletmişler. Melek: "Lan verin 100.000 lirasını, atın cehenneme!"
THY başından geçen komik olay
Yolcu: Diyarbakır kaç para?
THY: 58 milyon 500 bin, indirim belgeniz varsa 32 milyon.
Yolcu: İndirim belgesi kaç para?
Yolcu: Trabzon'dan İstanbul'a kaç saat acaba?
THY: Beklemeye alan görevli 'Bir saniye efendim...'
Yolcu: Sağolun iyi akşamlar.
Yolcu: Kars'a yer var mı?
THY: Maalesef yok efendim.
Yolcu: Arada bir yerde falan yok mu, askeriz de.
THY: İndirim belgeniz var mı?
Yolcu: Var komutanım.
Diyarbakır'dan arayan yolcu: İyi günler abi, ben İstanbul'a uçacağım da, pasaport lazım mıydı!
THY: Yolcunun adı lütfen.
Yolcu: Duygu. Ama yolcu benim ve erkeğim!
THY: Uçak akşam beşte efendim.
Yolcu: Doksan beşte mi, çok geç yahu.
Yolcu: İyi akşamlar, Lufthansa'nın uçağı indi mi?
THY: Onların uçağını biz göremiyoruz .
Yolcu: Nasıl göremezsiniz, orası THY değil mi?
Yolcu: İyi akşamlar, Ağrı'ya yer var mı?
THY: Yer yok, dolu efendim.
Yolcu: Acil gitmem lazım, firardayım da.
Kuşkucu bir bayan: Affedersiniz eşim Londra'ya uçuyor, yanındaki arkadaşının adı dilimin ucunda ama hatırlayamıyorum, siz bir bakıp söyler misiniz bilgisayardan?
THY: Yolcu hakkında bilgi veremeyiz efendim.
Bayan: Şey, bari yanındakinin bay mı bayan mı olduğunu söyleseniz, benim için çok önemli.
Terminalde yolcuyu uçağa götüren otobüsü gören Trabzon yolcusu, 'Ula, ben uçak parası verdim, otobüsle gitmem!
THY: 58 milyon 500 bin, indirim belgeniz varsa 32 milyon.
Yolcu: İndirim belgesi kaç para?
Yolcu: Trabzon'dan İstanbul'a kaç saat acaba?
THY: Beklemeye alan görevli 'Bir saniye efendim...'
Yolcu: Sağolun iyi akşamlar.
Yolcu: Kars'a yer var mı?
THY: Maalesef yok efendim.
Yolcu: Arada bir yerde falan yok mu, askeriz de.
THY: İndirim belgeniz var mı?
Yolcu: Var komutanım.
Diyarbakır'dan arayan yolcu: İyi günler abi, ben İstanbul'a uçacağım da, pasaport lazım mıydı!
THY: Yolcunun adı lütfen.
Yolcu: Duygu. Ama yolcu benim ve erkeğim!
THY: Uçak akşam beşte efendim.
Yolcu: Doksan beşte mi, çok geç yahu.
Yolcu: İyi akşamlar, Lufthansa'nın uçağı indi mi?
THY: Onların uçağını biz göremiyoruz .
Yolcu: Nasıl göremezsiniz, orası THY değil mi?
Yolcu: İyi akşamlar, Ağrı'ya yer var mı?
THY: Yer yok, dolu efendim.
Yolcu: Acil gitmem lazım, firardayım da.
Kuşkucu bir bayan: Affedersiniz eşim Londra'ya uçuyor, yanındaki arkadaşının adı dilimin ucunda ama hatırlayamıyorum, siz bir bakıp söyler misiniz bilgisayardan?
THY: Yolcu hakkında bilgi veremeyiz efendim.
Bayan: Şey, bari yanındakinin bay mı bayan mı olduğunu söyleseniz, benim için çok önemli.
Terminalde yolcuyu uçağa götüren otobüsü gören Trabzon yolcusu, 'Ula, ben uçak parası verdim, otobüsle gitmem!
Etiketler:
THY başından geçen komik olay
BÜTÜN ERKEKLER MELEKTİR (hikaye)
MELEK OLDUGUMUZUN İSBATI... )
Birgün ormancinin biri
dallari nehrin üzerine sarkan
agacin dallarini keserken baltasini suya
düsürür.
"Aman tanrim" diye bagirdiginda bir peri belirir ve
"Ne
diye bagiriyorsun?" der.
Ormanci baltasini suya düsürdügünü ve
yasamini
sürdürebilmek için o baltaya ihtiyaci oldugunu söyler.
peri suya dalar ve elinde
bir altin balta ile tekrar belirir.
"Baltan bu muydu?" diye sorar. ormanci
"hayir" diye cevaplar.
Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüs bir
balta ile
tekrar belirir ve yine sorar.
"Baltan bu muydu? "ormanci yine
"hayir" diye cevaplar.
peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde demir bir
balta ile
tekrar belirir ve yine sorar.
"baltan bu muydu?" ormanci
"evet" der.
Ormancinin dürüstlügü perinin çok hosuna gider ve baltalarin
üçünü de
kendisine verir.
Ormanci mutlu bir sekilde evine döner.
Bir zaman sonra
ormanci esiyle birlikte nehir boyunca yürürken
karisi suya düser.
Ormanci "aman
tanrim" diye bagirir. peri yine belirir ve sorar.
"ne diye bagiriyorsun?"
ormanci "karim suya düstü der.
Peri suya dalar ve jennifer lopez le birlikte geri
döner.
"Senin karin bu mu?" diye sorar. ormanci "evet"
der.
Peri sinirlenmistir. "yalan söylüyorsun. gerçek bu degil"
der.
Ormanci "özür dilerim peri, ortada bir yanlis anlasilma söz konusu.
eger
Jennifer Lopez için hayir deseydim bu sefer Catherine
Zeta-Jones ile geri dönecektin, o na
da hayir deseydim karimla dönecek ve
her üçünü de bana verecektin. Ben fakir bir adamim
ve üç karimin
sorumlulugunu tasiyabilecek durumda degilim.
Jennifer Lopez e evet
dememin sebebi budur.
Bu hikayeden alinacak ders :
Ne zaman bir erkek yalan
söylüyorsa bunun iyi ve saygin bir nedeni vardir
ve bu baskalarinin yarari
içindir.
Kendileri için birsey istiyorlarsa ekmek çarpsindir
:-))[/color] 2x 2x
Birgün ormancinin biri
dallari nehrin üzerine sarkan
agacin dallarini keserken baltasini suya
düsürür.
"Aman tanrim" diye bagirdiginda bir peri belirir ve
"Ne
diye bagiriyorsun?" der.
Ormanci baltasini suya düsürdügünü ve
yasamini
sürdürebilmek için o baltaya ihtiyaci oldugunu söyler.
peri suya dalar ve elinde
bir altin balta ile tekrar belirir.
"Baltan bu muydu?" diye sorar. ormanci
"hayir" diye cevaplar.
Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüs bir
balta ile
tekrar belirir ve yine sorar.
"Baltan bu muydu? "ormanci yine
"hayir" diye cevaplar.
peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde demir bir
balta ile
tekrar belirir ve yine sorar.
"baltan bu muydu?" ormanci
"evet" der.
Ormancinin dürüstlügü perinin çok hosuna gider ve baltalarin
üçünü de
kendisine verir.
Ormanci mutlu bir sekilde evine döner.
Bir zaman sonra
ormanci esiyle birlikte nehir boyunca yürürken
karisi suya düser.
Ormanci "aman
tanrim" diye bagirir. peri yine belirir ve sorar.
"ne diye bagiriyorsun?"
ormanci "karim suya düstü der.
Peri suya dalar ve jennifer lopez le birlikte geri
döner.
"Senin karin bu mu?" diye sorar. ormanci "evet"
der.
Peri sinirlenmistir. "yalan söylüyorsun. gerçek bu degil"
der.
Ormanci "özür dilerim peri, ortada bir yanlis anlasilma söz konusu.
eger
Jennifer Lopez için hayir deseydim bu sefer Catherine
Zeta-Jones ile geri dönecektin, o na
da hayir deseydim karimla dönecek ve
her üçünü de bana verecektin. Ben fakir bir adamim
ve üç karimin
sorumlulugunu tasiyabilecek durumda degilim.
Jennifer Lopez e evet
dememin sebebi budur.
Bu hikayeden alinacak ders :
Ne zaman bir erkek yalan
söylüyorsa bunun iyi ve saygin bir nedeni vardir
ve bu baskalarinin yarari
içindir.
Kendileri için birsey istiyorlarsa ekmek çarpsindir
:-))[/color] 2x 2x
Etiketler:
BÜTÜN ERKEKLER MELEKTİR (hikaye)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)